Dedikodu ve Rayleigh Kanal

Dedikodu… İnsanlık tarihi kadar eski, günlük sohbetlerin vazgeçilmez bir parçası. Kimi zaman eğlenceli bir sohbet konusu, kimi zaman ise büyük sonuçlar doğuran bir iletişim biçimi. Peki, hiç dedikodu ile kablosuz haberleşme teknolojisi arasında bir benzerlik olabileceğini düşündünüz mü? Hayır, tabii ki telefon üzerinden dedikodu yapmayı kastetmiyorum. 🙂 Bu yazıda, beni her zaman farklı bakış açılarıyla düşünmeye teşvik eden hocalarımdan biri olan Prof. Dr. İsmail Hakkı Çavdar’ın dedikodu üzerine yaptığı bir incelemeyi ele alacağım. Şimdi, genellikle sosyal bilimlerin konusu olan dedikodunun bir mühendis tarafından nasıl değerlendirilebileceğini görmek istiyorsanız başlayabiliriz…

Okumaya devam et “Dedikodu ve Rayleigh Kanal”

Sezgilerine Güven! – Parçacık Sürü Optimizasyonu

Felsefi bakış açısıyla sezgi, “bilinçli bir düşünme ve yargıya varma süreci olmaksızın doğrudan bilgiye ulaşma yöntemi” olarak tanımlanmaktadır [1]. Günlük hayatta ise sezgilerimizi “Sen benim sezgilerime güven, bu kız/oğlan sana uygun değil!” diyerek arkadaşımıza ilişki tavsiyesi verirken kullanırız. 🙂 Peki bu sezgilerimizi bilgisayar dünyasına taşıyarak çöpçatanlık problemleri yerine mühendislik problemlerine çözümler üretmek mümkün olabilir mi? Kısa cevap, evet! Bugünkü konumuz meta-sezgisel algoritmalar…

Okumaya devam et “Sezgilerine Güven! – Parçacık Sürü Optimizasyonu”

Yağmurda Koşmak – Bölüm 3

Oldukça uzun, detaylı ve benim açımda keyifli bir yazı serisinin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bugün serinin ilk yazısında değindiğimiz iki sorunun cevabını bulmak için oluşturduğumuz simülasyon programları ve bu programların çıktıları hakkında konuşacağız. Bu yazıdan sonra arkadaş ortamınızda bu klişe konu açıldığında bu konu hakkında detaylı bir inceleme yazısı okuduğunuzu söyleyerek insanları etkileyebilirsiniz… 🙂

Okumaya devam et “Yağmurda Koşmak – Bölüm 3”

Yağmurda Koşmak – Bölüm 2

Çok fazla tartışma yaratan ve “başka işin gücün yok mu!” gibi söylemlere maruz kalmama neden olan yazı serisi ile yeniden karşınızdayım. Bugün incelediğimiz önermeyi olabildiğince detaylandırarak ne kadar işsiz olduğum bilgisini daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyorum. Önceki yazıda belirttiğim gibi bu yazıda yağmurun yağacağı uzayda bir nesne oluşturarak bu nesnenin farklı hızlarda hareket etmesini sağlayacağız. Daha sonra ise bu nesnenin farklı senaryolarda ne kadar ıslandığını inceleyerek herkesin uykularını kaçıran sorulara cevap arayacağız…

Okumaya devam et “Yağmurda Koşmak – Bölüm 2”

Yağmurda Koşmak – Bölüm 1

Yağmurda ıslanma miktarımızın yürüyüş hızımızla ilişkili olduğu iddiası arkadaş ortamlarında konuşulabilme ihtimali olan klişe konulardan bir tanesidir. Bende bu konu hakkında bir yazı yazmaya Oğuzhan Başer ile yaptığım bir sohbet sonrasında karar verdim. İki veya üç yazı olarak planladığım bu seriyi akademik analiz sürecine olabildiğince benzer olacak şekilde hazırlamaya çalışacağım. O zaman, basit bir sohbette ortaya atılan bir konunun ne kadar ileri götürülebileceğini görmek istiyorsanız, başlayabiliriz…

Okumaya devam et “Yağmurda Koşmak – Bölüm 1”

Kontrol

Günümüzde pek çok insan istemediği bir işte çalışmakta ve istediğinden çok farklı bir yaşam sürdürmek zorundadır. Bugün abim İsmail Küçük’ün bu konu üzerine yaşanmış bir olaydan esinlenilerek yazdığı ve benim düzenlediğim bir hikaye ile karşınızdayız. İyi okumalar dilerim…

Okumaya devam et “Kontrol”

Kare, Daire, Olasılık ve Pi Sayısı

Pi sayısının özel ilgi alanım olduğunu beni tanıyan herkes bilir. Bu cümleden pi sayısının binlerce basamağını ezberleyen çılgınlardan olduğumu düşünebilirsiniz. Ancak hafızam hiçbir zaman o kadar güçlü olmadı. Gerçi olsa bile bunu pi sayısını ezberlemek için kullanır mıydım emin değilim. Ben daha çok pi sayısının geometrik yorumu ve hesaplama tekniklerine karşı ilgiliyim. Bugün biraz geometri biraz da olasılık kullanarak pi sayısını nasıl hesaplayacağımızı inceleyeceğiz.

Not: Kapak görseli bir yapay zeka tarafından üretilmiştir. Anlaşılan bu model \small \pi sembolünü henüz tam öğrenememiş.

Okumaya devam et “Kare, Daire, Olasılık ve Pi Sayısı”

Rastgele Sayı Üretimi Üzerine

Beni tanıyan herkes olasılık konularını ve özellikle Gauss dağılımını çok sevdiğimi bilir. Bu sevgimi “Merkezi Limit Teoremi Mucizesi” başlıklı yazımda net olarak gösterdiğimi düşünüyorum. Bu yazıda aynı dağılıma sahip rastgele değişkenleri topladığımızda sonucun Gauss dağılımına yakınsadığını görmüştük. Dağılım ne olursa olsun! Yani herhangi bir dağılımı Gauss dağılımına dönüştürebiliyoruz. Peki istediğimiz dağılıma sahip bir işareti nasıl üretebiliriz? Bugün Muhammed Taha KÖROĞLU hocamın önerisi üzerine “inverse transform sampling” yöntemi ile istediğimiz PDF dağılımına sahip bir rastgele değişkeni nasıl üretebileceğimizi öğreneceğiz.

Okumaya devam et “Rastgele Sayı Üretimi Üzerine”